1974 yılının sıcak bir yaz gününde, “ne kadar eziyet edersek edelim, ne kadar acımasız olursak olalım, ne kadar haksızlık yaparsak yapalım hür dünya arkamızda” zihniyetine sahip olmanın lakaytlığı içindeki bir kısım insanın başına gökten Türk Askeri yağmaya başladı.
Gökten yağan Türk Askeri, zengin ekonomik kaynakların şımarıklığıyla hareket eden, emperyalist emellerin tetiklediği asker değildi. Asker yere düşerken, kardeşine yardıma koşan, kısıtlı imkanların ama sağlam bir imanın askeriydi. Harekatın sonuçları belki hesaplanmıştı ancak, bu hesapların gerçeğe dönüşmesinin vereceği zarar da bir şekilde göze alınmıştı. Çünkü kardeş, evlat, dost, yardım istediğinde, para pul hesabı yapmayan bir askerdi, o gün gökten yağan.
Son 50 yıl içinde yaşadığımız en büyük iftihar vesilelerinden biri, sonu getirilemese de, ekonomik ve sosyal çözümlemeler yapılamasa da, Kıbrıs Türkünün zulümden kurtarılmasıydı.
Bu videoda da harekatın ilk saatlerini, tüyleriniz diken diken olarak izleyebilirsiniz. İşte karşınızda Türk yağmuru.
